YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 16.12.2015 Esas: 2015 / 6857 Karar: 2015 / 17016

Tacir Fahiş Olduğu İddiasıyla Cezai Şarttan İndirim İsteyemez ise de Cezai Şart Miktarının Ekonomik Yönden Yıkıma Neden Olup Olmayacağı Araştırılıp Değerlendirilerek Sonucuna Göre Karar Verilmelidir.

Özet:

Davacı, ceza-i şart alacağının reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Tacir, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim isteyemez. Ancak cezai şart miktarının ekonomik yönden yıkıma sebep olacak derecede fahiş olduğunun belirlenmesi halinde, makul düzeyde indirim yapılabileceği Yargıtay’ca kabul edilmektedir. Cezai şartın ekonomik yönden davalının yıkımına sebep olup olmayacağı yönünden davalının ticari defter kayıtları ve bilançoları üzerinde konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılıp ayrıntılı ve denetimine elverişli rapor alınmalı, deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre karar verilmelidir. 

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akaryakıt istasyonu bayiilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı tarafın akaryakıt istasyonunda münhasıran müvekkili şirketten veya belirleyeceği yerden satın alacağı akaryakıt ürünlerini satmayı, bulundurmayı, teşhir etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanan bayiilik sözleşmesinin yanında imzalanan taahhütname uyarınca bayiinin, sözleşme çerçevesinde her yıl en az 1.000 m3 ürün satmayı, aksi halde ceza-i şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini ileri sürerek 66.546,00 TL ceza-i şart alacağının işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.

Mahkemece, taraflar arasında imzalanan bayiilik sözleşmesi uyarınca davalının akaryakıt ve madeni yağ alımına ilişkin yıllık tonaj taahhüdünü yerine getirmediği, davalının sözleşmenin 8/b maddesi gereği ceza-i şart ödemesi gerektiği, bilirkişi tarafından yapılan incelemeyle davacı tarafın alacağının 66.521,00 TL olduğunun tespit edildiği, davacı tarafın ceza-i şart talebinin yerinde olduğu ancak miktarı konusunda BK’nun 182/3. maddesi gereği hakimin tenkis yapma yetkisinin bulunduğu ve dosya içeriğine göre talep olunan miktardan 2/3 oranında indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 22. maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz borçlu, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemez ise de, kararlaştırılan cezai şartın tarafların ekonomik yönden yıkımına sebep olacak derecede fahiş olduğunun belirlenmesi halinde makul düzeyde indirim yapılabileceği Yargıtay’ca kabul edilmektedir. Bu itibarla mahkemece davada talep edilen ve hüküm altına alınan cezai şartın ekonomik yönden davalının yıkımına sebep olup olmayacağı yönünden davalının mali durumu gözetilerek ticari defter kayıtları ve bilançoları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılıp ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.