YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 12.05.2016 Esas: 2016 / 11872 Karar: 2016 / 14003

Tasarrufun İptali Davası İİK’nun 283/2. Maddesi Kapsamında Bedele Dönüşmüş ise Aynı Takip Dosyasından Kararın İnfazı İstenebilir; Ancak 3. Kişiye İcra Emri Tebliğ Edilmeden Mallarına Haciz Konulamaz.

Özet:

Şikayetçi üçüncü kişi vekili, ödeme emri dahi tebliğe çıkarılmaksızın müvekkilinin malvarlığına haciz konulduğunu iddia ederek yasaya aykırı hacizlerin kaldırılması talebinde bulunmuştur. Tasarrufun iptali davası İİK’nun 283/2. maddesi kapsamında bedele dönüşmüş ise aynı takip dosyasından kararın infazı istenebilir. Ancak 3. kişiye icra emri tebliğ edilmeden mallarına haciz konulamaz. Açıklanan nedenlerle, 3. kişiye icra emri tebliğ edilmeden haciz aşamasına geçilemeyeceğinden, şikayetçi üçüncü kişinin mallarına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmelidir. 

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Şikayetçi-3. kişi vekili 10.03.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, sair şikayet nedenleri ile birlikte icra müdürlüğü tarafından alacaklının haciz talebinin takip kesinleştikten sonra değerlendirilmesine karar verilmesine karşın ödeme emri dahi tebliğe çıkarılmaksızın müvekkilinin malvarlığına haciz konulduğunu beyanla yasaya aykırı hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini isteği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK’nun 283/2. maddesinde; “İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nisbetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkum edilir” hükmü yer almaktadır.

Alacaklının, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, takip borçlusunun kendisini zarara uğratmak amacı ile taşınmazlarını tapuda satıp devrettiği iddiası ile borçlu ve üçüncü kişi … aleyhinde tasarrufun iptali davası açtığı, dava sonucunda … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.12.2014 tarih ve 2012/577 E., 2014/527 K. sayılı kararı ile, tasarrufun iptali davasının … yönünden İİK’nun 283. maddesi gereğince bedele dönüştüğünün tespitine, davalı …’in takip konusu …. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6293 Esas sayılı dosyasına konu alacak ve ferilerini ödemekle sorumlu olduğuna; davalı …’in tazmin sorumluluğunun azami nizalı payın satışı tarihindeki değeri 79.500,00 TL ile sınırlı ve tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde sınırlandırılmasının infaz aşamasında dikkate alınmasına ve belirtilen yöntem gereği hesaplanan alacağın davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.

İcra müdürlüğünce 04.02. 2015 tarihinde verilen karar ile ödeme emri gönderilmesi ve takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının haciz taleplerinin değerlendirilmesine karar verildiği, aynı tarihte şikayetçi …’e ait taşınmazlara haciz konduğu, 13.05.2015 tarihinde icra emri düzenlenerek adı geçene 15.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği; haciz konulan 04.02.2015 tarihi itibarı ile şikayetçiye mahkeme ilamı uyarınca icra emrinin tebliğ edilmemiş olduğu anlaşılmaktadır.

Tasarrufun iptali davası yukarıda belirtilen İİK’nun 283/2. maddesi gereğince bedele dönüşmüş olup, aynı icra takip dosyası üzerinden infazının istenmesi mümkündür. Ancak, bu durumda, ilam doğrultusunda 3. kişi …’e icra emri tebliğ edilmesi gerekmekte olup, adı geçene icra emri tebliğ edilmeden malvarlığına doğrudan haciz konulamaz.

O halde mahkemece, 3. kişiye icra emri tebliğ edilmeden haciz safhasına geçilemeyeceği nazara alınarak takibin kesinleşmediği dönemde şikayetçinin mallarına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, şikayetçinin bu husustaki istemini de kapsar biçimde şikayetin tümden reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.