YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 

Tarih: 12.11.2018 Esas: 2018/14617 Karar: 2018/11174

Taşınmaz – İhale – Sıra cetveli – İcra Memur Muamelesi Şikayet

Özet :

Birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle, İİK’nin 140. maddesi gereğince, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak alacaklının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra, alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

YARGITAY  KARARI

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı icra mahkemesine başvurusunda; … İcra Müdürlüğünün 2008/67 Talimat sayılı dosyasında yapılan 04.01.2013 tarihli ihalede taşınmazın 46.000 TL bedelle alacağa mahsuben alındığını, ihale tutanağında kendilerine sıra cetveli ibrazı için 10 gün süre verilmesine, sıra cetveli ibraz edilmemesi halinde aynı süre içinde tüm satış tutarının yatırılması gerektiğine dair karar verildiğini, alacak tutarının 104.836,26 TL olduğunu ve diğer hacizler düştüğünden satış bedelini ödemekten kaçınabileceklerini, sıra cetveli yapılması taleplerinin de esas icra müdürlüğü tarafından, satışın kesinleştiği bildirilmeden ve alınması gereken harçlar alınmadan sıra cetveli yapılamayacağı gerekçesi ile reddedildiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün 04.01.2013 tarihli kararı ile bu karardan dönülmesi talebinin reddine ilişkin 11.01.2013 tarihli kararların iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece satış bedelinin 10 günlük sürede yatırılmadığı, bu nedenle satışın düştüğü, icra dosyasındaki tapu kayıtlarından taşınmaz üzerine çeşitli tarihlerde hacizler konulduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Haciz koyduran alacaklının taşınmazı veya taşınırı ihale ile satın alması ve kendisinden önce gelen başka alacaklı bulunmaması halinde, alacağı oranında satış bedelini ödemekten kaçınabileceği, “satış bedelini, alacağına mahsup edebileceği”, satışa çıkarılan taşınırın (taşınmazın) alacaklı tarafından alacağına mahsuben alınmak istenmesi ve taşınır (taşınmaz) üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden önce konulmuş başka haciz bulunması halinde ise ileride sıra cetveli yapılması gerekeceğinden ve henüz sıra cetveli yapılmamış olduğundan, alacaklının alacağının ihale bedelini karşılayıp karşılamadığı saptanıp ve dolayısıyla alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilmeden ve alıcıdan önce haciz koyduran 3. kişilerin alacaklarının miktarlarının ne olduğu dahi belirlenmeden alıcı alacaklıdan ihale bedelini yatırması istenemez.
O halde, mahkemece, birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle, İİK’nin 140. maddesi gereğince, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak alacaklının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra, alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.