YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Tarih: 22.03.2017 Esas: 2017 / 83 Karar: 2017 / 540
Taşıyıcı Kural Olarak Eşyayı Teslim Aldığı Tarihten Gönderilene Teslim Tarihine Kadar Geçen Sürede Meydana Gelen Ziya ve Hasardan Sorumludur.
Özet:
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat talebine ilişkindir. Taşıyıcı, kural olarak eşyayı teslim aldığı tarihten gönderilene teslim tarihine kadar geçen sürede meydana gelen ziya ve hasardan sorumludur. Davalının sigortalı emtiayı sağlam olarak taşımak üzere teslim aldığı, alıcısına teslim etmeden araçta çıkan yangın sonucu hasarlandığı, olayın mücbir sebep olduğuna dair davalının bir savunmasının bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yangının çıkış sebebine ilişkin bir değerlendirme yapılmaksızın, davalının sorumlu olmadığı belirtilmiştir. Açıklanan hususlar dikkate alınmaksızın yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.07.2012 gün ve 2011/432 E., 2012/306 K. sayılı karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02.07.2013 gün ve 2013/10048 E., 2013/14009 K. sayılı kararı ile;
(…Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunan iplik cinsi emtianın alıcısına ulaştırılmak üzere davalının maliki olduğu araca yüklenmesinden sonra seyir halinde iken 12/10/2010 tarihinde lastiklerinin alev alması sonucu çıkan yangında hasar gördüğünü, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini belirterek, 30.500,00 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 12/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan rucuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, olayın meydana gelmesinde müvekkilinin kusur ve ihmalinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlıkta talep ve davanın Borçlar Kanunu’nun 58. maddesindeki düzenlemeye dayalı olduğu, olayda objektif unsur yönünden davalı sürücüye izafe edilecek herhangi bir kusurun tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında rucuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, TTK’nın 781. maddesi uyarınca, taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içerisinde uğradığı ziya ve hasardan sorumlu olup, ancak, hasar veya ziyanın kendi kusurundan doğmayan bir nedenden ileri geldiğini veya eşyadaki mevcut ayıp ve noksanlardan veyahut eşyanın mahiyetinden veya ambalajın kötü yapılmasından, gönderilen veya gönderenin fiilinden yahut verdikleri emir ve talimatın tatbikinden meydana geldiğini ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulabilecektir.
Somut olayda, sigortalı iplik cinsi emtianın, Kahramanmaraş’tan İstanbul’a taşınmak üzere davalıya ait araca yüklendiği,12.10.2010 tarihinde Kocaeli sınırları içinde aracın lastiklerinin alev alması sonucu çıkan yangında taşınan emtianın hasarlandığı uyuşmazlık konusu değildir. Düzenlenen yangın raporunda yangının çıkış sebebinin tespit edilemediği belirtilmiş olup, mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporunda ise yangının çıkış sebebine ilişkin bir değerlendirme yapılmaksızın, 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu ve ilgili Yönetmelik uyarınca davalının sorumlu olmadığı belirtilmiştir.
Bu durum karşısında, davalının sigortalı emtiayı sağlam olarak taşımak üzere teslim aldığı, alıcısına teslim etmeden araçta çıkan yangın sonucu hasarlandığı, olayın mücbir sebep olduğuna dair davalının bir savunmasının bulunmadığı gözetilmek ve TTK’nın 781. maddesindeki taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin düzenleme de değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine kararı verilmesi doğru olmadığı…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.