YARGITAY 20.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 20.12.2017 Esas: 2017/1160 Karar: 2017/10825

Toplu Yapı Yönetimine Geçilmemesi – Görevli Mahkeme

Özet:

Dosya kapsamından, dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olup, Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununa eklenen 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir.

MAHKEMESİ: Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin…ili, … İlçesi, … Mahallesi 1542 ada, 13 parselde kain kat mülkiyeti kurulu ana taşınmazda kat maliki olduklarını, … tarafından yapılan 01/11/2013 tarihli kat malikleri kurulu olağanüstü toplantısının usul ve yasaya uygun olmadığı, KMK’nun 29/2.maddesi uyarınca toplantı için belirlenen 23/10/2013 tarihinden en geç 15 gün öncesine kadar bütün kat maliklerinin eline ulaşacak şekilde imza karşılığı veya taahhütlü mektupla toplantı çağrısı yapılması gerekirken bu çağrının yapılmadığını, toplantının geçerlik şartını haiz olmadığını, toplantıda gündeme bağlılık ilkesine uyulmadığını, yatırım bütçesinin kat maliklerine dağılımının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, usul ve yasaya aykırı yapılan 01/11/2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın 01/11/2013 tarihli Kuyumcukent Kat Malikleri Kurulu Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının KMK’nun 29/2.maddesine ve Kuyumcukent Toplu Yapı Yönetim Planının 63.maddesine aykırı bir şekilde en az 15 gün önceden asıl davanın ve birleştirmeye konu davanın davacılarına bildirilmediği, asıl davanın ve birleştirmeye konu davanın davacısı tarafından 01/11/2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına katılınmadığı, bu nedenle asıl davanın davacıları yönünden toplantı tarihi de gözetildiğinde son günün tatil gününe denk gelmesi nedeniyle 02/12/2013 tarihinde açılan davanın KMK’nun 33.maddesi uyarınca 1 aylık süre içinde açıldığı, birleştirmeye konu davanın davacısı yönünden de davacı …’in toplantıda alınan kararları öğrendiği tarihin yönetime vermiş olduğu dilekçede belirttiği 23/02/2014 tarihi olduğu değerlendirilmekle, davanın süresinde açıldığı ve toplantının ise KMK’nun 29.maddesinde belirlenen 15 gün önceden bildirim şartına uyulmaksızın yapıldığı gerekçesi ile 01/11/2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı ile toplantıda alınan tüm kararların iptaline karar karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava; 01/11/2013 tarihli kat malikleri kurulu olağanüstü genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların iptaline ilişkindir. Dosya kapsamından, dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olup, Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununa eklenen 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir. Hukukî uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür.

Bu nedenle mahkemece; asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.