YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 25.12.2018 Esas: 2018/3052 Karar: 2018/12744

Trafik Kazası – Çalışma Gücü Kaybı Nedeniyle Maddi Ve Manevi Tazminat

Özet:

Dava, çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. “Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen BK’nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmektedir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Davacının hastaneye yatmayı kabul etmeyerek tedavisini yaptırmakta gecikmiş olup olmadığı, eğer böyle bir durum varsa bu durumun davacının maluliyetinin oluşması veya artmasında etkisi olup olmadığı, etkili olmuşsa ne derecede etkili olduğu, hususlarının açıklığa kavuşturulması açısından ATK’dan ek usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde ek rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 8/11/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sürücü … ‘un sevk ve idaresindeki aracın dikkatsiz ve kusurlu kullanımı neticesinde müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, bu kaza sonrasında sağ kolundan sakat kaldığını, kazayı yapan aracın davalı … A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ve 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Başkanlığı’ndan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini yükseltmiştir.

Davalı … AŞ vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulü ile 130.139,80 TL’nin 100.000,00 TL’si davalılardan müştereken ve müteselsilen bakiyesi davalı … tarafından münferiden tahsil edilerek davacıya verilmesine, talep ile bağlı kalınarak tazminat miktarına 17/06/2011 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme
Birliğinden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekilince temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekilinin (yargı yolu ve husumete yönelik olup) aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Dava, çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen BK’nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmektedir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.

Somut olayda mahkemece, davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 28/12/2015 tarihli ve %40 oranında maluliyet olduğunu belirten raporu hükme esas alınmış ise de aynı raporun içeriğinde; … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 28.11.2008 tarihli 4384/171183 nolu raporunda, çekilen grafilerde sağ humerus alt uçta parçalı fraktür tespit edildiği, ortopedi uzmanınca yatışının önerildiği, hastanın yatışı kabul etmediği, … Devlet Hastanesi’nin 17.12.2010 tarih 2048 nolu sağlık kurulu raporunda; 2 yıl önce oluşmuş humerus parçalı kırığında kaynama oluşmadığının belirtildiği, sonuç olarak; davacıda sağ … arızasının tespit edildiği, … arızasının “tedavi edilebilir” bir … olduğu, ancak kazadan 7 yıl sonra da psödoartrozunun mevcut olması nedeniyle bu durumun kalıcı olduğunun belirtildiği ve sonuç olarak %40 maluliyet oranı belirlendiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda mahkemece, davacının hastaneye yatmayı kabul etmeyerek tedavisini yaptırmakta gecikmiş olup olmadığı, eğer böyle bir durum varsa bu durumun davacının maluliyetinin oluşması veya artmasında etkisi olup olmadığı, etkili olmuşsa ne derecede etkili olduğu, hususlarının açıklığa kavuşturulması açısından ATK’dan ek usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde ek rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı … vekilinin, manevi tazminat miktarına ve manevi tazminata ilişkin faize yönelik bulunan sair temyiz itirazlarının incelenmesine ise şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin (yargı yolu ve husumete ilişkin bulunan) sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ne geri verilmesine 25/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.