YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 14.02.2017 Esas: 2015 / 1240 Karar: 2017 / 1480

Trafik Kazası Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatı – Destekten Yoksunluk Tazminatının Hesabında Desteğin Gelirinin Doğru Olarak Tespiti Gerekir.

Özet:

Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının tahsili talebine ilişkindir. Ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun kalma tazminatı” denir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Destekten yoksun kalma tazminatının hesabında desteğin gelirinin doğru olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, murisin asgari ücretten daha yüksek maaş aldığı ispat edilemediğine göre desteğin bordroda belirtilen ücreti esas alınarak hesaplama yapılmalıdır. 

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili, harca esas değeri 5.000 TL göstererek, davalıya sigortalı aracın sürücüsü olan sigortalı murisin tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, murisin müvekkillerinin eşi ve babaları olduğunu, murisin …… beyaz eşya servisinde usta olduğunu, gelir düzeyinin asgari ücretten yüksek olduğunu, yaklaşık 18 yıldır bu işi yaptığını, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını beyanla belirsiz alacak davası olarak belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek avans faiziyle poliçe limiti ile sınırlı olarak davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle taleplerini davacı … için 229.556,37 TL, Emirhan için 16.833,93 TL ve .. için 3.609,70 TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili, sigortalı sürücü murisin kusuruyla ölmesi nedeniyle davacı mirasçılarının tazminat hakkı olmadığını, davacı oğul .. reşit olduğundan destek tazminatı alamayacağını, murisin gelirinin SGK’dan sorulması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile, davacılardan … için 229.556,37 TL, .. Çakır için 16.833,93 TL ve … için 3.609,70 TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacı eşin kaza (ölüm) tarihi itibariyle AYİM tablosuna göre evlenme ihtimalinin % 0 olmasına, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … şirketi sorumlu olacağına (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 esas,2013/74 karar sayılı, HGK’nun 18.11.2015 gün ve 2014/17-691 Esas- 2015/2626 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Bir insanın ölümü hukuki anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK’nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.

Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.

Dava dilekçesinde desteğin …… beyaz eşya servisinde usta olarak çalışıp gelir düzeyinin asgari ücretten yüksek olduğu iddia edilmiş, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda …n gelen emsal ücrete ilişkin yazı cevabı dikkate alınarak desteğin geliri 1.750 TL (asgari ücretin 2,161 katı) kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dosya içerisinde yer alan desteğin en son çalıştığı ….. beyaz eşya servisinden getirtilen bordro örneklerine göre ise desteğin aylık ücreti bilirkişinin hesapladığı ücretten daha düşük olup, asgari ücretten daha yüksek maaş aldığı ispat edilemediğine göre aynı bilirkişiden desteğin bordroda belirtilen ücreti esas alınarak hesaplama yapılması için ek rapor aldırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.