YARGITAY 3.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 18.12.2018 Esas: 2018/4422 Karar: 2018/12395

Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat – Maluliyet – Hesaplama Yöntemi

Özet:

Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Maluliyete ilişkin alınacak raporlar kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan dava konu kaza sebebi ile davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı, ödemenin niteliği ve ödemenin zarar sorumlusu davalılara rücu imkanı bulunup bulunmadığı sorularak, zarar sorumlusuna rücu imkanı veren bir ödeme ise, davacıya yapılan ödemenin peşin sermaye değerinin bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat değerinden düşülmesi gerekmektedir. Hakem heyeti tarafından pasif dönem hesabının asgari geçim indirimi yapılmadan belirlendiği bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Davacı, anlaşmalı boşanma davasından sonra iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Davacı anne yukarıdaki açıklamalar ışığında her zaman müşterek çocuk için iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi de gözetilmek suretiyle müşterek çocuk için uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. 

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle hakem heyeti kararının tebliğe çıkartılması/saklanması davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili başvuru dilekçesinde; davalı şirkete yapılan başvuru sonucu açılan hasar dosyası neticesinde müvekkiline 28.466,00 TL ödeme yapıldığını, ancak daha sonra kendi yaptıkları hesaplamada bu bedelin eksik olduğunu tespit ettiklerini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000,00 TL’ye ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının maluliyet raporunu kabul etmediklerini, davacıya … tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Uyuşmazlık hakem heyeti tarafından başvurunun kabulü ile 116.898,86 TL’nin 11.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

Maluliyete ilişkin alınacak raporlar kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.

Hakem Heyetince alınan maluliyete ilişkin raporunda davacının yaralanmasının vücut genel çalışma gücünden 38,2 oranında kaybettiği, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulunca düzenlenen raporda %18, … Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen engelli sağlık kurulu raporunda ise %60 oranında kaybettiği belirlenmiştir.

Hakem Heyeti tarafından davacıda oluşan maluliyet oranının bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda belirlenen oran(%38,2) olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış ve sonucuna göre hüküm kurulmuştur.

Raporlar arasında açıkça bir çelişki bulunduğu anlaşıldığından Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

3-Sigorta Şirketi tarafından davacıya Sosyal güvenlik Kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması talep edilmesine rağmen bu hususta herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan dava konu kaza sebebi ile davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı, ödemenin niteliği ve ödemenin zarar sorumlusu davalılara rücu imkanı bulunup bulunmadığı sorularak, zarar sorumlusuna rücu imkanı veren bir ödeme ise, davacıya yapılan ödemenin peşin sermaye değerinin bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat değerinden düşülmesi gerekmektedir. Bu husus araştırılmadan yazılı olduğu şekilde karar vermek doğru görülmemiştir.

4-Çalışma hayatının sona erdiği pasif dönemde elde edeceği gelir düzeyinin yalnızca çalışan kişiler için öngörülen Asgari Geçim İndirimi (AGİ) uygulanmaksızın Asgari Geçim İndirimsiz asgari ücret düzeyinde gelir sağladığının kabul edilerek buna göre hesaplanma yapılması gerekmektedir. Hakem heyetince alınan raporda pasif dönem hesabında AGİ eklenmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmıştır. Hakem heyeti tarafından pasif dönem hesabının asgari geçim indirimi yapılmadan belirlendiği bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi, (2), (3), ve (4) nolu betlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.