YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 24.03.2005 Esas: 2004 / 12320 Karar: 2005 / 3188

Ücret Karşılığında Binanın Boyasını Yaparken Kaza Geçiren Kişi ile İşveren Arasında Hizmet Değil İstisna Akdi Bulunduğundan Olay İş Kazası Sayılamaz.

Özet:

Bir kazanın iş kazası sayılıp sayılmaması kişinin, kazanın olduğu tarihte hizmet akdine dayalı çalışıp çalışmadığına bağlıdır. Somut olayda, binanın dış cephesinin boyanması sırasında davaya konu kaza meydana gelmiştir. Belirli ücret karşılığında binanın boyasını yapma hizmet akdi değil, istisna akdi kapsamındadır. Bu durumda kazanın iş kazası sayılamayacağı nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

Davacılar, murisleri H’nin 24.10.1996 tarihinde ölümüyle sonuçlanan olayın iş kazası olduğunun tespitine, davalı ve karşı davacı Y. ise, davalı kurum işleminin iptali ile H’nin ölümünün iş kazası olmadığının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.

Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde davacıların isteğinin kabulüne, diğer davanın ise reddine karar vermiştir.

Hükmün, davalı Sosyal Sigortalar Kurumu ile davacı ve karşı davalı Y. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Uyuşmazlık, davacıların murisi H. ile Y. arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinde toplanmaktadır.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde “bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu kanuna göre sigortalı sayılacakları” hükmü yer almaktadır.

Borçlar Kanunu’nun 313. maddesinde hizmet akdi, “Hizmet akti bir mukaveledir ki, onunla işçi muayyen ve gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeyi taahhüt eder” şeklinde tarif edilmiştir. Hizmet akdinden söz edebilmek için belirli bir işin, işverene bağımlı olarak çalışma karşılığında bir ücret mukabili yapılması gerekmektedir.

Borçlar Kanunu’nun 355 ve 356. maddelerinde düzenlenen istisna akdinde ise “belirli bir işin belirlenen bedel mukabilinde işverenin mesai kısıtlamasına tabi olmadan yapılıp veya başkalarına yaptırılıp teslim edilmesi” söz konusudur. Hizmet akdinde sürdürülen ve devam eden hizmet, istisna akdinde ise, işten hasıl olacak sonuç önemlidir.

Bu ilkeler doğrultusunda somut olay irdelendiğinde; Y. oturduğu iki katlı ahşap evin dış cephesinin boyanması için boyacı H. ile anlaşmıştır.

Her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki hukuki ilişkilerin hizmet akdinden kaynaklandığı belirtilmiş ise de, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacıların murisi H. ile davalı Y. arasında günün belirlenen bir saatinde iş başı yapılıp belirlenen zamanda işin bırakılacağı, bu mesai karşılığında günlük ücret ödeneceği yönünde bir anlaşma olmadığı, müteveffa H. ile davalı Y. arasında istisna akdine dayalı olarak işin yürütüldüğü sırada meydana gelen kazada H’nin öldüğü, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdine değil istisna akdine dayandığı anlaşılmıştır.

Bir kazanın iş kazası sayılıp sayılmaması kişinin, kazanın olduğu tarihte hizmet akdine dayanarak çalıştığının saptanmasına bağlıdır. Binanın dış cephesinin boyanması için getirilen ustanın yaptığı iş hizmet akdi değil istisna akdi kapsamında olduğundan, dolayısıyla kazanın iş kazası sayılmayacağı düşünülmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı Y’nin ve Sosyal Sigortalar Kurumu’nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, üye A.G’nin muhalefetine karşı; başkan C.E., üyeler; M.Z.E., S.K. ve C.Ö’nün oylarıyla ve oy çokluğuyla 24.03.2005 gününde karar verildi.