YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ
Tarih: 16.05.2019 Esas: 2017/17090 Karar: 2019/4628
Vasiyetnamenin İptali – Hak Düşürücü Süre
Özet:
Dava; vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK’nun 559. Maddesinde, vasiyetnamenin iptali davasına ilişkin ‘’hak düşürücü süreler’’ düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında ’’iptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer.’’ hükmü getirilmiştir.
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen vasiyetnamenin iptali davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; murisi tarafından düzenlenen 03/01/2014 vasiyetname ile davalı lehine tasarrufta bulunduğunu, murisin vasiyetname düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığını, hastalığı nedeniyle vasiyetname yapmaya ehil olmadığını belirterek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; dava açma süresinin geçtiğini, davacının iddialarının doğru olmadığını, murisin temyiz kudretine haiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; dava konusu vasiyetnamenin davacı tarafından vasiyetnamenin açılmasına ilişkin mahkemesince yapılan yargılama sırasında 30.09.2014 tarihi itibariyle öğrendiği, eldeki davanın ise 08.01.2016 tarihinde açıldığı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendilerinin hak sahibi olduklarını öğrendikleri tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında Türk Medeni Kanununun 559.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; TMK 559.maddesi gereğince vasiyetnamenin açıldığı tarihin vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın usulünce kesinleştiği tarih olduğu, vasiyetnamenin okunmasına ilişkin …Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/926 esas, 2015/2820 karar sayılı 29/12/2015 tarihli kararının tüm mirasçılara tebliğ edilmediği ve kesinleşmediği, bu nedenle 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, dava açıldığı tarihte hak düşürücü sürenin geçmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü
ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılamanın eksikler tamamlanarak kaldığı yerden devamı için dosyanın ait olduğu mahkemeye iadesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.
4721 sayılı TMK’nun 559. Maddesinde, vasiyetnamenin iptali davasına ilişkin ‘’hak düşürücü süreler’’ düzenlenmiştir.
Maddenin birinci fıkrasında ’’iptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer.’’ hükmü getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; dava konusu vasiyetnamenin açılmasına ilişkin …Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/926 esas, 2015/2820 karar sayılı dosyasının 30/09/2014 tarihli celsesinde, vasiyetnamenin okunduğu, davacının, “vasiyetnameyi anladım, kabul etmiyorum, vasiyetnamenin iptali için dava açacağım, süre verilmesini talep ediyorum” dediği, ara kararla davacıya vasiyetnamenin iptali davası açmak için 1 aylık kesin süre verildiği, davacı tarafından daha önce de … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/576 esas 2014/503 karar sayılı dosyasıyla 14/10/2014 tarihinde vasiyetnamenin iptali davası açtığı, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, işbu davanın ise öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 08/01/2016 tarihinde açıldığı görülmektedir.
O halde, bölge adliye mahkemesince; vasiyetnamenin öğrenme tarihi ile iptali davasının açıldığı tarih arasında 1 yıllık hak düşürücü süre geçtiği anlaşılmakla, davanın reddine dair ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gözetilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin de İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 16/05/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.