YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 21.12.2017 Esas: 2017/27552 Karar: 2017/22044

Yıllık İzin Ücreti Alacağı – İşçiden Çalışırken Alınan İbraname Geçerli Değildir.

Özet:

Dava, yıllık izin ücreti alacağının tahsili talebine ilişkindir. Hükme dayanak yapılan 01.02.2007 tarihli yıllık ücretli izne yönelik “mutabakat metninin” çalışırken alınmış ibraname niteliğinde olduğu dosya kapsamı ile sabittir. İşçiden çalışırken alınan ibranameler geçersiz olduğundan bu mutabakat belgesi yok hükmünde sayılmalıdır. Yerel mahkemece, kullanılan ve fesihte ödenen süreler düşülerek varsa izin ücreti alacağına hükmedilmesi gerekirken, geçersiz mutabakat metni esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 

Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y    K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; müvekkilinin 05/12/1987 tarihinde davalı şirkette işe başladığını, 31/08/2012 tarihinde emekli olduğunu, 2005 yılında bankanın başka bir şirket tarafından satın alındığını, önceki dönemden kalan hak ve alacaklarının sıfırlanması yoluna gidildiğini, bu devirden sonra kıdemi nedeni ile 30 günlük yıllık izin hakkının kanuna göre 26 işgünü olması gerekirken 21 takvim günü olarak değerlendirildiğini ve bu şekilde kullandırıldığını iddia ederek, yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili; davacının iş akdinin kendisi tarafından feshedildiği 31/08/2012 tarihine kadar çalıştığını, son olarak portföy yönetmeni olarak görev yaptığını, müvekkili bankada kullanmadığı ve ödenmemiş yıllık ücretli izin hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

Mahkemece davacının izin ücreti talebi; “davacının 01/02/2007 tarihine kadar 30 gün yıllık izinlere ilişkin personel yönetmeliğinin değiştirildiği ve işgünü esasına geçildiği ve yıllık izinlerinin işgününe göre kullandırıldığı, değişiklikten önceki personel yönetmeliğine göre takvim günü üzerinden 30 gün yıllık izin verildiği, yukarıda bahsedilen tarihten sonra ise iş günü esasına göre izin kullandırıldığı, takvim gününe göre kullanılan 30 günlük yıllık izinler 26 günlük iznin aynı olduğu, davacının aleyhine yıllık izinlerinin süresinin azaltılmadığı, çünkü 30 gün takvim gününe göre kullanılan izninin çalışma günü olmayan en az  4 güne denk geldiği, buna göre herhangi bir farklılığın söz konusu olmadığı, davacının Cumartesi ve Pazar günleri çalışmaması durumunda daha da avantajlı duruma geçtiği, davacının imzaladığı mutabakatnameye göre 01/02/2007 tarihi itibari ile 26 gün izninin bulunduğu, o tarihten sonra ise davacının İş Kanunu’nun 53. maddesine göre yıllık 26 günlük izninin bulunduğu, buna göre davacının mutabatnameden sonra hak ettiği toplam izin sayısı 156 gün olduğu, davacının dosyaya sunulan kayıtlara göre 110,5 gün izin kullandığı, kendisine fesih tarihinde 53 günlük yıllık izin ücretinin ödendiği, buna göre davacının hak ettiği yıllık izin süresinden daha fazla izin kullandığı veya ücretini aldığı ve kendisinden ödenmeyen yıllık izin ücretinin bulunmadığı” gerekçesiyle reddedilmiş ise de bu red yerinde değildir.

Şöyle ki;

Öncelikle hükme dayanak yapılan 01.02.2007 tarihli yıllık ücretli izne yönelik «Mutabakat metninin» çalışırken alınmış ibraname niteliğinde olup, çalışırken alınan bu tür ibranamelerin geçersiz olduğu anlaşıldığından bu mutabakat belgesinin yok hükmünde sayılması gerekir.

Dosyaya sunulan ve geri çevirme kararı üzerine temin edilen işveren ve TİS imzalayan sendika arasında yapılan 18.09.2006 tarihli Protokol geçerli olup imzalandığı tarihten sonrasına hüküm ifade etmektedir.

Bu tespitlere göre davacının bakiye izin hakkı olup olmadığı;

18.09.2006 tarihine kadar yıllık 30 gün, bu tarihten sonra Protokoldeki izin gün sayısına göre hesap yapılıp, kullanılan ve fesihte ödenen süreler düşülerek varsa izin ücreti alacağına hükmedilmesi gerekirken geçersiz mutabakat metnine itibar edilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

F)Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.