BAKIRKÖY … İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE BİLİRKİŞİ RAPORU

 ESAS NO                    : 20../….

DAVACI                    : ……..

VEKİLİ                      : Av. ………..

DAVALI                     : ………….

VEKİLİ                      : Av. ……….

DAVALI                     : ……………

KONU                        : Davacı iddia ve davalı savunmaları, toplanan deliller ve dosya içeriği incelenerek, 02.02.2017 tarihli ara karar uyarınca hazırlanan bilirkişi raporudur.

  • İDDİA VE TALEP

Davacı vekili, 13.10.2015 tarihli dava dilekçesi ile özetle; davacının davalı şirketin Küçükçekmece ilçesinde bulunan İstanbul ………… projesinde 01.08.2014-14.09.2015 tarihleri arasında kesintisiz olarak güvenlik proje müdür olarak çalıştığını, davacının çalıştığı süre boyunca birçok alt işverenin değiştiğini, en son davalı alt işveren şirket elemanı olarak diğer davalı asıl işveren sitede çalıştığını, davacının haksız ve hukuki bir sebebe dayanmadan 14.09.2015 tarihinde işten çıkarıldığını, davacının 24.08.2015 günü işyerinde meydana gelen kazadan ötürü 25.08.2015 tarihinde 13.09.2015 tarihine kadar 20 gün raporlu olduğunu, davacının rapor bitim tarihi olan 14.09.2015 tarihinde işbaşı yapmak için işyerine gittiğinde davacının işten çıkartıldığının ve iş verilmeyeceğinin söylendiğini, davacının işyerinde yol, yemek, agi dahil aylık 2.750,00 TL ücret aldığını, davacının Temmuz ayından 400,00 TL ücret alacağının, Ağustos ve Eylül ayı aylarına ait ücretlerinin ödenmediğini, davacının davalı işyerinde haftanın 6 günü gece vardiyasında 20.00-08.00 saatleri arasında 12 saat çalışıp 1 gün izin kullandığını, davacının çalıştığı süre boyunca genel tatil günlerinde, dini ve milli bayramlarda çalıştığını, davacının yıllık izinlerini kullanmadığını iddia ederek 100 TL brüt kıdem tazminatı, 100 TL brüt ihbar tazminatı, 100 TL brüt fazla çalışma ücreti, 100 TL brüt genel tatil ücreti, 100 TL brüt yıllık izin ücreti, 100 TL brüt ücret alacağının tahsilini istemiştir.

  • SAVUNMA VE CEVAP

Davalı …………….. vekili, 30.11.2015 havale tarihli cevap dilekçesi ile özetle; davacının 10.07.2015 tarihinde silahsız güvenlik görevlisi olarak davalı şirkette işe başladığını, davacının 25.08.2015-13.09.2015 tarihleri arasında rapor aldığını, davacının rapor bitimi olan 14.09.2015 tarihinde işe gelmediğini, bu nedenle davacının işe gelmediğine dair tutanak tutulduğunu, ancak davacının 15.09.2015-25.09.2015 dönemini kapsayan yeni bir rapor aldığını bildirdiğini, davacının raporlu bulunduğu ikinci sürenin 24.09.2015 tarihinde dolduğunu, ancak davacının 25.09.2015 tarihinde iş başı yapması gerekirken işbaşı yapmadığını ve devamsızlığını haklı gösterecek herhangi bir mazeret de bildirmediğini, davacının gece güvenlik amiri olarak çalıştığını, davacının ücretinin ücret bordrolarında gösterilen ücret olduğunu, davacının Eylül 2015 döneminde çalışmadığını, raporlu olduğunu, davacının aylık brüt ücretinin 1.793,00 TL olduğunu, davacının varsa fazla mesailerinin bordrolara yansıtıldığını ve banka hesabına ödendiğini, davalı şirketin davacının önceki işverenlerinin borçlarında sorumluluğunun söz konusu olmadığını iddia ederek davanın reddini istemiştir.

  • TESPİT OLUNAN HUSUSLAR
  1. Celp ve ibraz olunan belgeler
  2. Dava dilekçesi ekinde, ihtarname suretinin, sağlık raporu suretinin sunulduğu,
  3. Garanti Bankası yazı cevabında, davacının hesap dökümünün gönderildiği,
  4. Davalı …………… cevap dilekçesi ekinde, özlük dosyasının sunulduğu,
  5. İTO yazı cevabında, davacının alabileceği emsal ücretin, ücret bordrosunda gösterilen kadar olabileceğinin bildirildiği,
  6. Davacı vekili dilekçesi ekinde, puantaj kayıtlarının sunulduğu,
  7. Güvenlik-İş Sendikası yazı cevabında, davacının 2015 yılında alabileceği net ücretin 2.000,00 TL olabileceğinin bildirildiği,
  8. Küçükçekmece SGM yazı cevabında, hizmet cetvelinin, işe giriş ve ayrılış bildirgelerinin, işyeri tescil bilgilerinin gönderildiği tespit edilmiştir.

Tanık Beyanları

Davacı tanığı …………., 28.04.2016 tarihli duruşmada; “davalı İstanbul ………….. yönetiminde güvenlik müdürü olarak görev yaptığını, Eylül 2014 yılında işe girip Nisan 2015 tarihinde davalı firmadaki işinden ayrıldığını, taşeron firma elemanı olarak görev yaptıklarını, emir ve talimatları İstanbul ……………… yönetiminden aldıklarını, davalı site yönetiminin diğer davalı güvenlik firmasından güvenlik hizmeti aldığını, işe girdiğinde davacının davalı İstanbul …………… yönetiminde güvenlik müdürü olarak çalıştığını, davacı ile birlikte 7 ay çalıştıklarını, işten ayrıldığı tarihte davacının davalı firmada çalışmaya devam ettiğini, davacı ile yaptığı telefon görüşmesinde işten çıkarıldığını söylediğini, davacının elinden bir ameliyat geçirmesi nedeni ile bir ay rapor aldığını, raporun bitiminde işe döndüğünde iş akdinin feshedildiğinin kendisine söylendiğini davacının anlattığını, davacının çalışma saatlerinin 20.00-08.00 saatleri arasında olduğunu, kendisinin de gündüzleyin 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, dini ve milli bayramlarda çalışıldığını, çalışmaları karşılığında izin kullandırılmadığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, yemek molalarının olduğunu, yemek molalarının 30 dakika olduğunu, çay molalarının olduğunu, çay molalarının günde bir defa 15’er dakika olduğunu, yemeği işyerinin vermediğini, servis olmadığını, yemek ücreti ödenmediğini, yol ücreti olarak aylık akbil tutarı ödendiğini, davacının çalıştığı dönemde en son aldığı maaşın aylık net 2.750 TL olduğunu, maaşların asgari ücretinin bankaya yatırıldığını, geri kalanını elden aldıklarını” beyan etmiştir.

Davacı tanığı ………………, 28.04.2016 tarihli duruşmada; “davalı İstanbul …………… yönetiminde kapı şefi olduğunu, daha sonra vardiya amiri olarak görev yaptığını, 2015 yılı 14-15 Şubat’ında işe girdiğini, 09.09.2015 tarihinde davalı sitedeki görevinden ayrıldığını, işe girdiğinde davacının davalı site yönetiminde geceleyin güvenlik müdürü olarak çalıştığını, davacının işten çıkarılma nedenini bilmediğini, site yönetiminin güvenlik hizmetini taşeron firmadan aldığını, diğer ……………. firmasının, davalı İstanbul ……………….. yönetiminin güvenlik hizmeti aldığı taşeron firması olduğunu, …………. firmasının personeli olarak davalı İstanbul ……………… yönetiminde görev yaptıklarını, davacının aynı şekilde görev yaptığını, emir ve talimatları her iki davalıdan da aldıklarını, davacının çalışma saatlerinin 20.00-08.00 olduğunu, haftanın altı günü çalışıldığını, bir gün çalışılmadığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, dini ve milli bayramlarda çalışıldığını, bu çalışmalarına karşılık izin kullandırılmadığını ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, yemek ve çay molalarının olmadığını, yemeği işyerinin vermediğini, servis olmadığını, yol ücretinin maaşın içerisinde ödendiğini, ancak ne kadar olduğunu bilemediğini, ancak ortalama 170 TL aylık olduğunun söylendiğini, davacının çalıştığı dönemde en son aldığı maaşın aylık net 2.750 TL yol ücreti dahil olduğunu, maaşların asgari ücretinin bankaya yatırıldığını, geri kalanını elden aldıklarını” beyan etmiştir.

Davalı tanığı …………….., 02.02.2017 tarihli duruşmada; “…………….. firmasında güvenlik yöneticisi olarak çalıştığını, 1998 yılında çalışmaya başladığını ve halen çalışmaya devam ettiğini, davacının İstanbul …………… aldıkları 10.07.2015 tarihinde işe başladığını, davacının 20 Ağustos civarında rapor aldığını, raporun bitiminde tekrar bir rapor aldığını söylediğini, davacıyı da raporu da görmediğini, akabinde de savunma yazısını gönderdiklerini, Kasım ayının 15’i gibi çıkış işlemlerini yaptıklarını, davacının İstanbul ………….. güvenlik amiri olarak çalıştığını, çalışma saatlerinin 20.00-08.00 olduğunu, İstanbul ……………… 1 güvenlik müdürü iki de güvenlik amiri olduğunu, güvenlik amirlerinin gece 20.00-08.00 arası çalıştığını, bir gün biri çalıştıklarını, yani 1 dolu 1 boş şeklinde çalışıldığını, 1 gün çalışıldığını, 1 gün istirahat edildiğini, bu çalışma şeklinin vardiya ne şekilde gelirse o şekilde devam ettiğini, cumartesi, Pazar, dini bayram, milli bayramlarda da aynı şekilde devam ettiğini, milli ve dini bayramlarda çalışıldığını, resmi tatillerde denk geldiğinde bayram mesaisi adını verdikleri mesai ücretinin ödendiğini, bunun da bordroya yansıtıldığını, davacının maaşının 1.800 TL brüt olduğunu hatırladığını, servis olmadığını, yemek çeki verildiğini, 160-170 TL civarında olduğunu, yemek molasının 30 dakika ile 60 dakika arasında olduğunu, çay molası da verildiğini, uzun vardiya olduğu için 15’er dakikadan iki kere verildiğini, 30 dakika olduğunu, davacının güvenlik amiri olduğu için sabit noktası olmadığını, devamlı hareket halinde olduğunu, ayrıca odalarının olduğunu, işleri olmadığında vakitlerini geçirdiklerini, maaşların tamamının banka aracılığı ile ödendiğini, bordroların imzalandığını, fazla mesai yapıldığında bordrosunda ödendiğini, davacının 2015 yılı 10 Temmuz’da işe başladığını, en son raporu Eylül’ün 25-26’da olduğunun söylendiğini ancak raporu görmediklerini, projeyi aldıklarında davacının önceki firmada çalıştığını, davalı firmada 10.07.2015’de çalışmaya başladığını, davacının ikinci kez neden rapor aldığını duymadığını, ikinci kez rapor aldığının söylendiğini, ancak raporunu hiç görmediğini” beyan etmiştir.

Davalı tanığı ………………, 02.02.2017 tarihli duruşmada; “………………….. firmasında 2001-2012 yılına kadar idari işlerde çalıştığını, emekli olarak ayrıldığını, bir süre sonra 2014 yılında tekrar başladığını, o zamandan bu yana idari işlerde çalışmaya devam ettiğini, davacının hangi tarihte işe başladığını hatırlamadığını, davacının çıktığı tarihide tam bilemediğini, ancak bir rapor sürecinin olduğunu, rapor süresi bittikten sonra işe gelmemeye başladığını, gelen tutanaklardan bildiğini, bir süre sonra davacıya savunma yazısının gönderildiğini, karşılığında herhangi bir dönüş yapmadığını, sonradan mahkeme evrakı geldiğini, evraksal olarak bildiği kadarıyla davacının özel güvenlikçi olarak çalışmaya başladığını, davacının çalışma düzenini bilemediğini, özlük dosyası gereğince bildiğini, çalışma saatlerinin ne şekilde olduğunu bilmediğini, o zamanki ücretini tam olarak bilmediğini, bütün ücretlerin bordroda belirtildiğini, maaşların bordroda gösterildiğini ve banka kanalı ile ödendiğini, bildiği kadarı ile servis olmadığını, ancak karşılığında yol ücretinin aylık akbil olarak ödendiğini, bunun bordroda gözüktüğünü, yemek ücretinin sodekso olarak verildiğini, ücretini tam bilemediğini, yemek molası olduğunu ancak süresini bilmediğini, çay molasını da tam bilemediğini, daha doğrusu idari işlerde bulunduğundan ve genel merkezde bulunduğundan operasyon merkezindeki çalışmaları tam bilemediğini, maaşların tamamının bankadan ödendiğini, bordro imzalandığını, fazla mesai yapıldığında bordroda gözüktüğünü ve karşılığının bankaya yatırıldığını, yol ücretinin bordroda gösterildiğini, bankadaki hesabına ödendiğini” beyan etmiştir.

  • HİZMET SÜRESİ VE ŞEKLİ

Davacı vekili, davacının davalı şirketin Küçükçekmece ilçesinde bulunan İstanbul ………………. projesinde 01.08.2014-14.09.2015 tarihleri arasında kesintisiz olarak güvenlik proje müdür olarak çalıştığını, davacının çalıştığı süre boyunca birçok alt işverenin değiştiğini, en son davalı alt işveren şirket elemanı olarak diğer davalı asıl işveren sitede çalıştığını iddia etmiştir.

Davalı …………… vekili, davacının 10.07.2015 tarihinde silahsız güvenlik görevlisi olarak davalı şirkette işe başladığını, davacının 25.08.2015-13.09.2015 tarihleri arasında rapor aldığını, davacının rapor bitimi olan 14.09.2015 tarihinde işe gelmediğini iddia etmiştir.

SGK Hizmet Dökümünün incelenmesinde, davacının iddia edilen dönemde çalıştığı işyerleri aşağıdaki gibi tespit edilmiştir.

İşe Giriş İşten Çıkış İşyeri No İşveren Unvanı İşten Ayrılış Kodu
01.08.2014 09.07.2015 ———- ———- 34 (İşyerinin devri, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedeniyle fesih)
10.07.2015 31.07.2015 ———- ———- 16 (Sözleşme sona ermeden sigortalının aynı işverene ait diğer işyerine nakli)
01.08.2015 24.11.2015 ———- ———- 29 (İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih)

Bu durumda, davacının hizmet süresinin, taleple bağlı kalınarak, 01.08.2014-14.09.2015 tarihleri arasında 1 yıl 1 ay 14 gün olduğu kanaatine ulaşılmıştır.

İşyeri devri yönünden:

İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. 4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi hükmüne göre 1475 Sayılı Kanunun 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. … İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 Sayılı Kanunun 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için 2 yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son işverene ait olmakla devreden işverenin bu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Devralan işveren ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumludur. İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumludur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 07.12.2011 gün, 2011/9-589 Esas 2011/740 Karar sayılı kararı)

Dosya kapsamı ve SGK kayıtlarından, davacının iş sözleşmesi ve davalı işyerinin 10.07.2015 tarihinde davalı …………………. tarafından, ihbar olunan …………………….’den devir alındığı tespit edildiğinden, davacının alacak taleplerinden, devralan işveren olarak davalı ………………………..’nin sorumlu olacağı kanaatine ulaşılmıştır.

Asıl işveren alt işveren yönünden:

Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. (4857 sayılı İş Kanunu madde 2/6)

4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” Bu maddeye göre, “bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar alt işveren olarak belirtilmektedir. Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır. Alt işveren, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o işyerinde aldığı işte çalıştırmalıdır. İşçiler sadece asıl işverene ait işyerinde değil de, farklı işverenlere ait çeşitli işyerlerinde çalışıyorlarsa, asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilemez. Alt işverene verilen iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir iş olmalı, asıl işe bağımlı ve asıl iş sürdüğü müddetçe devam eden bir iş olmalıdır. Alt işveren işçisi, alt işveren tarafından alt işverenin aldığı işten dolayı bu süre zarfında sadece bu işte çalışmış ve alt ve asıl işveren arasındaki ilişki sona erdiğinde veya asıl işveren alt işveren ilişkisi devam ederken iş ilişkisi sonlanmış ise, işçinin feshe bağlı alacakları dâhil tüm işçilik alacaklarından asıl işveren, alt işverenle birlikte sorumludur, işçi asıl işveren ilişkisi başlamadan önce de alt işveren işçisi olarak, alt işverenin kendi işinde veya alt işverenin üstlendiği farklı bir asıl işverende çalışmış ve işçinin iş sözleşmesi sonra kurulan asıl alt işveren ilişkisi sırasında veya bitiminde sonlanmış ise, alt işveren tüm süre üzerinden işçilik alacaklardan sorumlu iken, asıl işveren sadece kendi dönemindeki süre ve ücret üzerinden alt işverenle birlikte sorumludur. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 25.01.2010 tarih, 2009/32292 Esas, 2010/1149 Karar sayılı kararı)

Bu hususta dinlenen tanıklardan;

Davacı tanığı …………….., davalı İstanbul ………………. yönetiminde güvenlik müdürü olarak görev yaptığını…taşeron firma elemanı olarak görev yaptıklarını, emir ve talimatları İstanbul ………………. yönetiminden aldıklarını, davalı site yönetiminin diğer davalı güvenlik firmasından güvenlik hizmeti aldığını

Davacı tanığı ……………, davalı İstanbul ………………….. yönetiminde kapı şefi olduğunu…site yönetiminin güvenlik hizmetini taşeron firmadan aldığını, diğer davalı ……………. firmasının, davalı İstanbul ………………….. yönetiminin güvenlik hizmeti aldığı taşeron firması olduğunu, ………………. firmasının personeli olarak davalı İstanbul ……………….. yönetiminde görev yaptıklarını, davacının aynı şekilde görev yaptığını, emir ve talimatları her iki davalıdan da aldıklarını

Davalı tanığı …………., ………….. firmasında güvenlik yöneticisi olarak çalıştığını…davacının İstanbul ……………..projesini aldıkları 10.07.2015 tarihinde işe başladığını

Davalı tanığı ………………, ……………… firmasında 2001-2012 yılına kadar idari işlerde çalıştığını, emekli olarak ayrıldığını, bir süre sonra 2014 yılında tekrar başladığını, o zamandan bu yana idari işlerde çalışmaya devam ettiğini beyan etmişlerdir.

Bu durumda, davacının hizmet süresi boyunca davalı asıl işveren İstanbul …………………….. Yönetimi işyerinde çalıştığı tespit edildiğinden, davaya konu alacak taleplerinden her iki davalının da birlikte sorumlu olacağı kanaatine ulaşılmıştır.

ÜCRET

Davacı vekili, davacının işyerinde yol, yemek, agi dahil aylık 2.750,00 TL ücret aldığını iddia etmiştir.

Davalı …………….. vekili, davacının aylık brüt ücretinin 1.793,00 TL olduğunu, davacının varsa fazla mesailerinin bordrolara yansıtıldığını ve banka hesabına ödendiğini iddia etmiştir.

Dosyaya sunulan 07-08/2015 dönem imzasız ücret bordrolarının incelenmesinden, davacının brüt ücretinin 1.792,96 TL olarak tahakkuk ettirildiği, aynı zamanda ücret bordroları ile fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirildiği tespit edilmiştir. Diğer dönemlere ilişkin ücret bordrosu sunulmamıştır.

Bu hususta dinlenen tanıklardan;

Davacı tanığı ………….., yemek ücreti ödenmediğini, yol ücreti olarak aylık akbil tutarı ödendiğini, davacının çalıştığı dönemde en son aldığı maaşın aylık net 2.750 TL olduğunu, maaşların asgari ücretinin bankaya yatırıldığını, geri kalanını elden aldıklarını

Davacı tanığı ……………, yol ücretinin maaşın içerisinde ödendiğini, ancak ne kadar olduğunu bilemediğini, ancak ortalama 170 TL aylık olduğunun söylendiğini, davacının çalıştığı dönemde en son aldığı maaşın aylık net 2.750 TL yol ücreti dahil olduğunu, maaşların asgari ücretinin bankaya yatırıldığını, geri kalanını elden aldıklarını

Davalı tanığı ………………, davacının maaşının 1.800 TL brüt olduğunu hatırladığını, servis olmadığını, yemek çeki verildiğini, 160-170 TL civarında olduğunu

Davalı tanığı …………….., o zamanki ücretini tam olarak bilmediğini, bütün ücretlerin bordroda belirtildiğini, maaşların bordroda gösterildiğini ve banka kanalı ile ödendiğini, bildiği kadarı ile servis olmadığını, ancak karşılığında yol ücretinin aylık akbil olarak ödendiğini, bunun bordroda gözüktüğünü, yemek ücretinin sodekso olarak verildiğini, ücretini tam bilemediğini beyan etmişlerdir.

Tanık anlatımlarından, davacının aylık yemek ücretinin 165,00 TL, yol ücretinin 170,00 TL, ücret bordrolarından davacının asgari geçim indiriminin 135,17 TL olduğu, bunların toplamının 470,17 TL olduğu, yol ve yemek ücreti toplamının 335,00 TL olduğu tespit edilmiştir.

Bu durumda, nihai değerlendirme ve takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacının son ücretinin net 2.750,00 TL – 470,17 TL = 2.279,83 TL, brüt 3.188,97 TL olduğu, giydirilmiş brüt ücretinin ise 3.188,97 TL + 335,00 TL = 3.523,97 TL olduğu kanaatine ulaşılmıştır.

DEĞERLENDİRME VE HESAPLAMA

Dosya kapsamı tetkik edildiğinde, taraflar arasındaki ihtilafın, davacının iş akdinin ne şekilde feshedildiği, bu doğrultuda davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı, davacının fazla çalışma, genel tatil çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarında olduğu tespit edilmiştir.

Kıdem ve ihbar tazminatı alacağı yönünden:

Davacı vekili, davacının haksız ve hukuki bir sebebe dayanmadan 14.09.2015 tarihinde işten çıkarıldığını, davacının 24.08.2015 günü işyerinde meydana gelen kazadan ötürü 25.08.2015 tarihinde 13.09.2015 tarihine kadar 20 gün raporlu olduğunu, davacının rapor bitim tarihi olan 14.09.2015 tarihinde işbaşı yapmak için işyerine gittiğinde davacının işten çıkartıldığının ve iş verilmeyeceğinin söylendiğini iddia etmiştir.

Davalı vekili, davacının 25.08.2015-13.09.2015 tarihleri arasında rapor aldığını, davacının rapor bitimi olan 14.09.2015 tarihinde işe gelmediğini, bu nedenle davacının işe gelmediğine dair tutanak tutulduğunu, ancak davacının 15.09.2015-25.09.2015 dönemini kapsayan yeni bir rapor aldığını bildirdiğini, davacının raporlu bulunduğu ikinci sürenin 24.09.2015 tarihinde dolduğunu, ancak davacının 25.09.2015 tarihinde iş başı yapması gerekirken işbaşı yapmadığını ve devamsızlığını haklı gösterecek herhangi bir mazeret de bildirmediğini iddia etmiştir.

Davacının işten ayrılış kodunun 29 (İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih) olarak seçildiği tespit edilmiştir.

Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan sağlık raporu kapsamından, davacının 25.08.2015-13.09.2015 tarihleri arasında istirahatli olduğu tespit edilmiştir.

Davalı işveren vekili tarafından dosyaya sunulan ekran çıktısı kapsamından, davacının işbaşı/kontrol tarihinin 14.09.2015 ve 25.09.2015 olduğu tespit edilmiştir.

Dosyaya sunulan devamsızlık tutanaklarından, davacının 14.09.2015, 25.09.2015, 26.09.2015, 27.09.2015, 28.09.2015 tarihleri arasında işe devamsızlık yaptığının tutanak altına alındığı tespit edilmiştir.

Davalı işveren tarafından davacıya gönderildiği anlaşılan ve devamsızlık nedeniyle davacının savunmasının istenildiği 22.10.2015 tarihli ihtarnamenin, iadeli taahhütlü olarak gönderildiği tespit edilmiştir.

24.11.2015 tarihli fesih bildirimi ile de davacının iş akdinin 24 Kasım 2015 tarihi itibariyle feshedildiğinin bildirildiği tespit edilmiştir.

Fesih konusundan dinlenen tanıklardan;

Davacı tanığı …………., Eylül 2014 yılında işe girip Nisan 2015 tarihinde davalı firmadaki işinden ayrıldığını…işten ayrıldığı tarihte davacının davalı firmada çalışmaya devam ettiğini, davacı ile yaptığı telefon görüşmesinde işten çıkarıldığını söylediğini, davacının elinden bir ameliyat geçirmesi nedeni ile bir ay rapor aldığını, raporun bitiminde işe döndüğünde iş akdinin feshedildiğinin kendisine söylendiğini davacının anlattığını

Davacı tanığı …………….. işten çıkarılma nedenini bilmediğini

Davalı tanığı …………., ……………… firmasında güvenlik yöneticisi olarak çalıştığını, 1998 yılında çalışmaya başladığını ve halen çalışmaya devam ettiğini…davacının 20 Ağustos civarında rapor aldığını, raporun bitiminde tekrar bir rapor aldığını söylediğini, davacıyı da raporu da görmediğini, akabinde de savunma yazısını gönderdiklerini, Kasım ayının 15’i gibi çıkış işlemlerini yaptıklarını…davacının ikinci kez neden rapor aldığını duymadığını, ikinci kez rapor aldığının söylendiğini, ancak raporunu hiç görmediğini

Davalı tanığı ……………., ……………… firmasında 2001-2012 yılına kadar idari işlerde çalıştığını, emekli olarak ayrıldığını, bir süre sonra 2014 yılında tekrar başladığını, o zamandan bu yana idari işlerde çalışmaya devam ettiğini…davacının çıktığı tarihide tam bilemediğini, ancak bir rapor sürecinin olduğunu, rapor süresi bittikten sonra işe gelmemeye başladığını, gelen tutanaklardan bildiğini, bir süre sonra davacıya savunma yazısının gönderildiğini, karşılığında herhangi bir dönüş yapmadığını, sonradan mahkeme evrakı geldiğini beyan etmişlerdir.

Bu durumda, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği hususunda hukuki değerlendirme ve takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, talep doğrultusunda, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağı hesaplanacaktır.

1475 sayılı İş Kanunu madde 14 esaslarına göre davacının toplam hizmet süresi 1 yıl 1 ay 14 gündür. Davacının giydirilmiş son brüt ücreti 3.523,97 TL’dir. Fesih tarihi itibariyle kıdem tazminatı tavanı: 3.828,37 TL

Brüt Ücret               Toplam
3.523,97 TL x 1 yıl = 3.523,97 TL
3.523,97 TL / 12 ay x 1 ay = 293,66 TL
3.523,97 TL / 365 gün x 14 gün = 135,17 TL
+ ____________
Toplam Brüt   = 3.952,80 TL
% 07,59 Damga Vergisi Kesintisi = 30,00 TL
____________
Net Kıdem Tazminatı Alacağı = 3.922,80 TL

 Davacının ihbar süresi 4 hafta, ihbar tazminatına esas giydirilmiş brüt ücreti 3.523,97 TL olarak tespit edilmiştir.

Brüt Ücret                     Toplam
3.523,97 TL / 30 gün X 7 gün X 4 hafta = 3.289,04 TL
% 15 Gelir Vergisi Kesintisi = 493,36 TL
% 07,59 Damga Vergisi Kesintisi = 24,96 TL
____________
Net İhbar Tazminatı Alacağı = 2.770,72 TL

Fazla çalışma ücreti ve genel tatil çalışma ücreti alacağı yönünden:

Davacı vekili, davacının davalı işyerinde haftanın 6 günü gece vardiyasında 20.00-08.00 saatleri arasında 12 saat çalışıp 1 gün izin kullandığını, davacının çalıştığı süre boyunca genel tatil günlerinde, dini ve milli bayramlarda çalıştığını iddia etmiştir.

Davalı vekili, davacının varsa fazla mesailerinin bordrolara yansıtıldığını ve banka hesabına ödendiğini iddia etmiştir.

Dosyaya sunulan ücret bordrolarının incelenmesinden, davacıya 07/2015 döneminde 16,06 saat üzerinden brüt 191,97 TL, 08/2015 döneminde 17,52 saat üzerinden brüt 209,42 TL fazla çalışma tahakkuk ettirildiği, davacıya genel tatil ücreti tahakkuk ettirilmediği tespit edilmiştir.

Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışmalarının, hafta tatili ve genel tatil günlerindeki çalışmalarının karşılığının bordrolarda gösterildiği ve karşılığının ödendiği, bordroların ihtirazı kayıt konmadan işçi tarafından imzalandığı, davacının bordrolarda gösterilen sürelerden daha fazla bir süre fazla çalışma yaptığını, genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalıştığını ispat edemediği belirtilmiş ve söz konusu alacaklar hesaplanmamıştır.

Ancak, bordrolarda gösterilen ücretin, davacının gerçek ücretini yansıtmadığı, davacının bordrolarda görünen ücretten daha fazla ücret aldığı mahkemece kabul edildiğine göre, bordrolardaki süreler nazara alınarak, yargılama sırasında tespit edilen gerçek ücret üzerinden fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücretleri bilirkişiye hesaplattırılmalı, bulunan tutarlardan bordrolarda tahakkuk ettirilen miktarlar mahsup edilmeli aradaki fark hüküm altına alınmalıdır. Ayrıca, varsa tahakkuk ve ödeme bulunmayan aylar için de tanık beyanlarına göre hesaplama yapılmalıdır.” (Yargıtay 9. H.D. 13.01.2016 T. 2014/28073 E. 2016/705 K.)

Bu durumda, davacının gerçek ücretinin bordrolarda gösterilenden fazla olduğunun ispatlanmış olması sebebiyle, 07-08/2015 dönem fazla çalışma ücretleri, davacının gerçek ücreti üzerinden ve bordrolarda belirtilen fazla çalışma süreleri dikkate alınarak hesaplanacak, bordrolar ile yapılan ödemeler mahsup edilecektir.

Yukarıda belirtilen dönemler dışlandığında, davacının 01.08.2014-30.06.2015 ve 01.09.2015-14.09.2015 tarihleri arasında çalışma olgusunun her türlü delil ile ispatlanması imkanı bulunmaktadır.

Dosyaya sunulan 01.07.2015-09.07.2015 tarihleri arasını gösterir günlük denetleme formundan, davacının işe giriş saatinin yazılı ve imzalı olduğu, bununla beraber işten çıkış saatinin belirtilmediği, bu süreçte davacının gece çalışması ile bir gün çalışıp bir gün izin kullandığı tespit edilmiştir.

Çalışma olgusu açısından dinlenen tanıklardan;

Davacı tanığı Emin Can, Eylül 2014 yılında işe girip Nisan 2015 tarihinde davalı firmadaki işinden ayrıldığını…davacının çalışma saatlerinin 20.00-08.00 saatleri arasında olduğunu, kendisinin de gündüzleyin 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, dini ve milli bayramlarda çalışıldığını, çalışmaları karşılığında izin kullandırılmadığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini

Davacı tanığı Murat Bulut, 2015 yılı 14-15 Şubat’ında işe girdiğini, 09.09.2015 tarihinde davalı sitedeki görevinden ayrıldığını…davacının çalışma saatlerinin 20.00-08.00 olduğunu, haftanın altı günü çalışıldığını, bir gün çalışılmadığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, dini ve milli bayramlarda çalışıldığını, bu çalışmalarına karşılık izin kullandırılmadığını ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini

Davalı tanığı Mesut Polad, 1998 yılında çalışmaya başladığını ve halen çalışmaya devam ettiğini…çalışma saatlerinin 20.00-08.00 olduğunu, İstanbul …………….. projesinde 1 güvenlik müdürü iki de güvenlik amiri olduğunu, güvenlik amirlerinin gece 20.00-08.00 arası çalıştığını, bir gün biri çalıştıklarını, yani 1 dolu 1 boş şeklinde çalışıldığını, 1 gün çalışıldığını, 1 gün istirahat edildiğini, bu çalışma şeklinin vardiya ne şekilde gelirse o şekilde devam ettiğini, cumartesi, Pazar, dini bayram, milli bayramlarda da aynı şekilde devam ettiğini, milli ve dini bayramlarda çalışıldığını, resmi tatillerde denk geldiğinde bayram mesaisi adını verdikleri mesai ücretinin ödendiğini, bunun da bordroya yansıtıldığını

Davalı tanığı ……………., …………….. firmasında 2001-2012 yılına kadar idari işlerde çalıştığını, emekli olarak ayrıldığını, bir süre sonra 2014 yılında tekrar başladığını, o zamandan bu yana idari işlerde çalışmaya devam ettiğini…davacının çalışma düzenini bilemediğini, özlük dosyası gereğince bildiğini, çalışma saatlerinin ne şekilde olduğunu bilmediğini beyan etmişlerdir.

Bu durumda, nihai değerlendirme ve takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı vekili tarafından sunulan puantaj kayıtları ve puantaj kayıtlarını destekleyen davalı tanık anlatımları birlikte ele alındığında, davacının 20.00-08.00 saatleri arasında, 1,5 saat ara dinlenme süresi düşüldükten sonra günde 10,5 saat olarak, 1 gün çalışıp 1 gün izin kullandığı, 2 haftalık zaman diliminde 1 hafta 4 gün, 1 hafta 3 gün olmak üzere toplam 7 gün çalıştığı kanaatine ulaşılmıştır.

…işçilerin gece çalışmaları günde yedi buçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırk beş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedi buçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir.” (Yargıtay 7. H.D. 16.06.2016 T. 2016/17354 E. 2016/13619 K.)

Böylece davacının iki haftalık zaman diliminde, 10,5 saat – 7,5 saat = 3 saat x 7 gün = 21 saat, haftalık ortalama 21 / 2 hafta = 10,5 saat fazla çalışma yaptığı kanaati ile hesaplama yapılacaktır.

Tanık anlatımlarından, aynı zamanda, davacının tüm genel tatil günlerinde, vardiyasına denk gelmesi halinde çalıştığı kanaatine ulaşıldığından, bu doğrultuda hesaplama yapılacaktır.

Yapılan hesaplamalar sırasında, davacının istirahatli olduğu 25.08.2015-13.09.2015 tarihleri arası dışlanacaktır.

Davacının fazla çalışma ücreti ve genel tatil çalışma ücreti alacağı hesaplanırken, belirlenen son brüt ücretinin asgari ücrete oranı (3.188,97 TL / 1.273,50 TL= 2,5041 oran) ile geçmiş dönem brüt ücreti hesaplanacaktır.

Fazla Çalışma Ücreti Alacağı

Yazılı delil doğrultusunda, 07/2015 ve 08/2015 dönemleri için hesaplanan

HESAPLAMA SÜRESİ   ASGARİ ÜCRET ASGARİ ÜCRET ÇARPANI BRÜT ÜCRET           FAZLA ÇALIŞMA SAATİ     TOPLAM BORDRO İLE ÖDENEN   TOPLAM
Temmuz 2015 arası 1.273,50 TL 2,5041 3.188,97 TL / 225 x 1,5 x 16,06 saat x 341,43 TL 191,97 TL = 149,46 TL
Ağustos 2015 arası 1.273,50 TL 2,5041 3.188,97 TL / 225 x 1,5 x 17,52 saat x 372,47 TL 209,42 TL = 163,05 TL
+ ____________
Toplam Brüt   = 312,51 TL
Sigorta Primi = 46,88 TL
____________
Vergiye Tabi Ücret = 265,64 TL
Gelir Vergisi Kesintisi = 39,85 TL
% 07,59 Damga Vergisi Kesintisi = 2,37 TL
____________
Net Fazla Çalışma Ücreti Alacağı = 223,42 TL

01.08.2014-30.06.2015 ve 01.09.2015-14.09.2015 tarihleri arasında ve tanık anlatımları doğrultusunda hesaplanan

HESAPLAMA SÜRESİ   ASGARİ ÜCRET ASGARİ ÜCRET ÇARPANI BRÜT ÜCRET           FAZLA ÇALIŞMA SAATİ     HAFTA   TOPLAM
01/08/2014-31/12/2014 arası 1.134,00 TL 2,5041 2.839,65 TL / 225 x 1,5 x 10,5 saat x 22 = 4.373,06 TL
01/01/2015-30/06/2015 arası 1.201,50 TL 2,5041 3.008,68 TL / 225 x 1,5 x 10,5 saat x 26 = 5.475,79 TL
+ __________
Toplam Brüt   = 9.848,85 TL
Sigorta Primi = 1.477,33 TL
__________
Vergiye Tabi Ücret = 8.371,52 TL
Gelir Vergisi Kesintisi = 1.255,73 TL
% 07,59 Damga Vergisi Kesintisi = 74,75 TL
__________
Net Fazla Çalışma Ücreti Alacağı = 7.041,04 TL

Böylece davacının toplam brüt fazla çalışma ücreti alacağı, 312,51 TL + 9.848,85 TL = 10.161,36 TL olarak hesaplanmıştır.

Genel Tatil Çalışma Ücreti Alacağı

HESAPLAMA SÜRESİ   ASGARİ ÜCRET ASGARİ ÜCRET ÇARPANI BRÜT ÜCRET         ÇALIŞILAN GENEL TATİL GÜNÜ     TOPLAM
01/08/2014-31/12/2014 arası 1.134,00 TL 2,5041 2.839,65 TL / 30 gün x 7 gün = 662,58 TL
01/01/2015-30/06/2015 arası 1.201,50 TL 2,5041 3.008,68 TL / 30 gün x 4 gün = 401,16 TL
01/07/2015-14/09/2015 arası 1.273,50 TL 2,5041 3.188,97 TL / 30 gün x 3,5 gün = 372,05 TL
+ ___________
Toplam Brüt   = 1.435,79 TL
Sigorta Primi = 215,37 TL
___________
Vergiye Tabi Ücret = 1.220,42 TL
Gelir Vergisi Kesintisi = 183,06 TL
% 07,59 Damga Vergisi Kesintisi = 10,90 TL
___________
Net Genel Tatil Ücreti Alacağı = 1.026,46 TL

Ücret alacağı yönünden:

Davacı vekili, davacının Temmuz ayından 400,00 TL ücret alacağının, Ağustos ve Eylül ayı aylarına ait ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiştir.

İspat külfeti kendisinde olan davalı işveren, davacının talep ettiği dönemlere ilişkin ücret alacaklarının ödendiğini gösterir yazılı delil sunmamıştır.

Dosya kapsamından, davacının davalı işyerinde 25.08.2015 tarihinden itibaren istirahatli olması tespit edildiğinden, davalı işverenin ücret ödeme yükümlülüğünün 24.08.2015 tarihine kadar olduğu tespit edilmiştir.

Davacının Temmuz 2015 dönemi için talep edebileceği net ücret alacağı 400,00 TL (brüt 559,51 TL) olarak tespit edilmiştir.

Davacının Ağustos 2015 dönemi için talep edebileceği net ücret alacağı ise, 2.279,83 TL / 30 gün x 24 gün = 1.823,86 TL (brüt 2.551,17 TL) olarak tespit edilmiştir.

Bu durumda, davacının ücret alacaklarını brüt olarak talep etmiş olması sebebiyle, toplam brüt ücret alacağı 559,51 TL + 2.551,17 TL = 3.110,68 TL olarak hesaplanmıştır.

Yıllık izin ücreti alacağı yönünden:

Davacı vekili, davacının yıllık izinlerini kullanmadığını iddia etmiştir.

İspat külfeti kendisinde olan davalı işveren, davacının yıllık ücretli izin kullandığını gösterir imzalı izin defteri veya eş değer belge sunmamıştır.

Davacının, İş Kanunu madde 53 kapsamında hak ettiği yıllık izin süresi, 14 gün x 1 yıl = 14 gün olarak tespit edilmiştir.

Bu durumda, davacının hak ettiği toplam yıllık izin süresi, 14 gün olarak tespit edilmiş olup, bu doğrultuda hesaplama yapılacaktır.

Brüt Ücret   Toplam İzin Günü   Toplam
3.188,97 TL / 30 x 14 gün = 1.488,19 TL
Sigorta Primi = 223,23 TL
____________
Vergiye Tabi Ücret = 1.264,96 TL
Gelir Vergisi Kesintisi = 189,74 TL
% 07,59 Damga Vergisi Kesintisi = 11,30 TL
____________
Net Yıllık İzin Ücret Alacağı   = 1.063,92 TL

 SONUÇ

Dosyada bulunan delillerin takdir ve değerlendirilmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacının dava dilekçesi ile talep edebileceği alacakları;

Talep (Brüt) Hesaplanan (Brüt)
Brüt Kıdem Tazminatı Alacağı 100,00 TL 3.952,80 TL
Brüt İhbar Tazminatı Alacağı 100,00 TL 3.289,04 TL
Brüt Fazla Çalışma Ücreti Alacağı 100,00 TL 10.161,36 TL
Brüt Genel Tatili Çalışma Ücreti Alacağı 100,00 TL 1.435,79 TL
Brüt Ücret Alacağı 100,00 TL 3.110,68 TL
Brüt Yıllık İzin Ücreti Alacağı 100,00 TL 1.488,19 TL

olarak hesaplanmış olup, Sayın Mahkemeye saygıyla sunarım.17.05.2017

Hesap Bilirkişi

Gökmen Ergür